2 Yaş Sendromu Gerçekten Var mı?

2 Yaş Sendromu Gerçekten Var mı?

Çocukların gelişim süreci içerisinde geçirmiş oldukları farklı evreler vardır. Her çocuk bu evrelerden geçer ama her çocuğun geçme yaşı ya da bu evreden geçerken edindiği davranışlar ve davranış değişiklikleri farklılık gösterebilir.

Her yaşın kendi içinde farklı özellikleri vardır. 2 yaş da bunlardan birisidir. 2 yaşındaki çocuğun sergilediği temel bazı davranışlar vardır ki, bu davranışlar çoğu zaman “2 Yaş Sendromu” olarak adlandırılır ve sanki çocuk bir ruhsal bunalım yaşıyormuş gibi etiketlenir.

Peki 2 yaşındaki çocuğun sergilemiş olduğu bu davranışlar nelerdir:

  • 2 yaş çocuğu ben merkezidir, yani bencildir.
  • Her istediği olsun, hemen yapılsın ister.
  • Buna rağmen ne istediği ya da ne istemediği pek de belli değildir. Örneğin bir kalem için dakikalarca ağlar ama o kalemi elde ettiğinde de saniyeler içinde ondan vazgeçebilir.
  • Dünya onun etrafında dönüyor gibidir. Herkesin onunla ilgilenmesini ister.
  • Annesi, babası onun yanında kardeşini ya da başka bir çocuğu severse anne babasının dikkatini çekmek için türlü hareketler yapar.
  • 2 yaş çocuğu için dikkat çekmenin iyisi ya da kötüsü yoktur. İstendik davranışlar yaparak da dikkat çekebilir, anne babası ve çevresi tarafından onaylanmayan davranışlar yaparak da dikkat çekebilir.
  • 2 yaşındaki çocuk adeta bağımsızlığını ilan etmiştir. Her şeyi yapmaya gücü olduğunu düşünür. Karşıdan karşıya geçerken elini tutmanıza izin vermez.

Tüm bunlar aslında bir sendrom değil, gelişimin bir parçasıdır. Bu özellikleri sendrom haline getiren ise aslında anne babaların 2 yaş çocuğu ile girdikleri güç mücadelesidir.

Anne babalara öneriler:

  • 2 yaşındaki çocuğunuzun gelişimsel bir süreçten geçtiğini kabul edin.
  • Bu süreç 18 aylıkken başlayıp, 3 yaşına kadar devam edebilir.
  • Anne baba olarak siz çocuğunuzla güç mücadelesine girerseniz bu mücadeleyi kaybeden büyük ihtimalle siz olacaksınız.
  • İnadı inat sökmez. “Benim istediğim olacak, ben anne/babayım” şeklindeki egolar 2 yaş çocuğunun var olan davranışlarını daha da arttırmasına neden olabilir.
  • İsteklerini ağlayarak yaptırma, istediği olmadığında elindekileri fırlatma, anne babaya vurma ya da kendine zarar verme gibi davranışlarda ceza yöntemine başvurmak, çocuğa sözel, fiziksel ve ruhsal şiddet uygulamak çocuğun öfkesini arttırır.
  • Çocuğunuzun bir birey olduğunu ve onun da ilgi ve ihtiyaçları olduğunu kabul etmeniz, hem sizin hem de onun için süreci kolaylaştıracaktır.
  • “O daha çocuk, ne anlar” tarzı düşünce yapıları içinde yanında onun davranışları ile ilgili konuşmanız, var olan davranışların daha da olumsuza doğru gitmesine neden olabilir.
  • Çocuğunuz öfkelendiğinde sizin de öfkelenmeniz tüm iletişim kanallarını kapatır. Sakin olmaya çalışın, çocuğunuza pas pas, sandalye ya da odaya kapatma cezası vermek yerine, siz ortamdan uzaklaşmayı deneyin.
  • Davranışlarınızda ve söylemlerinizde tutarlı olun. Dakikalar önce izin vermediğiniz bir şeye, dakikalar sonra izin vermeniz çocuğunuz tarafından size karşı kullanılacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.


Şimdi Ara!
Yol Tarifi