Çocuklar ile İletişimde Göz Kontağı Kurmanın Önemi

Çocuklar ile İletişimde Göz Kontağı Kurmanın Önemi

Her insan konuşma, başkası tarafından dinlenme ve değer görme ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyaçtandır ki, konuştuğumuz kişinin yüzümüze bakmasını isteriz, bakmadığı zaman ‘’Beni dinliyor musun ‘’diye sık sık uyarırız, özellikle televizyon izleyerek ya da gazete okuyarak dinleyenleri ‘’Bırak şunu da beni dinle, seninle konuşurken yüzüme bak’’ gibi ifadeler kullanarak uyarırız.

Biz yetişkinler kendi aramızdaki iletişimde göz kontağını bu kadar önemserken, çocuklarımızla kurduğumuz iletişimde buna ne kadar dikkat ediyoruz?

Çocuklarla iletişim sırasında, göz kontağı kurmak çok önemlidir. Çocuğun konuşulanları daha iyi anlayıp yorumlamasını, kendini değerli ve önemli hissetmesini sağlar. Bu nedenledir ki, çocuklar anne babalarına bir şey söyleyecekleri zaman, onları çenelerinden tutup çekerler, kendilerine bakmalarını isterler.

Göz kontağı kurarak konuşmaya doğumdan itibaren başlanmalıdır. Çocuğu kucağımıza aldığımızda, bezini değiştirirken, mamasını yedirirken, emzirirken kurduğumuz göz kontağı aramızdaki iletişimi daha da güçlendirir.

Özellikle emziren anneler,  emzirme sırasında çocuklarıyla ve diğer kişiler ile fazla konuşmamalı; çocukları ile hem ten hem de göz teması kurarak emzirmelidir. Bu, anne ile çocuk arasındaki duygu geçişini yoğunlaştıracak  ve süt salınımını arttıracaktır.

Yaşı ne olursa olsun çocuk ile konuşurken göz kontağı kurmaya özen gösterilmelidir. Çocuğa yaptığı yanlış davranışın sonuçlarını anlatırken, onu doğru davranışlarından dolayı motive ederken ya da sohbet ederken kurulacak olan göz kontağı; söylediklerimizin çocuk için daha anlamlı olmasını,  sosyal- duygusal gelişimi açısından onda doyum oluşmasını sağlayacaktır.

Göz kontağı kurmadan yaptığımız konuşmaların çocuklardaki etkisi ya az olur, ya da olumsuz etki oluşur. Örneğin; çocukla konuşurken baba televizyon izliyor, anne de bulaşık yıkıyorsa yani her ikisi de göz kontağı kurmuyorsa, bunun çocuktaki karşılığı şudur:

‘’Annem ve babam beni önemsemiyor, sürekli nasihat ediyor ama hiç yüzüme bakmıyorlar. Aman konuşup dursunlar işte, onları dinleyen kim’’

Diğer bir iletişim şekli de ayakta konuşmaktır. Çocuk da anne baba da ayakta durur ve çocuk azarlanır. ‘’Ben sana kaç kere böyle yapma demedim mi, beni hiç dinlemiyorsun, ben kiminle konuşuyorum’’ gibi ifadelerle de konuşma desteklenir.

Bu şekilde kurulan iletişimle aslında çocuğa verdiğimiz mesaj şöyledir.

‘’Ben senden yaşça ve fiziki olarak büyüğüm, bu evde otorite benim, ben ne dersem o olur, sen de bu kurallara uymak zorundasın, yoksa….’’

Her iki örneği de kendimize uyarlayalım. İş yerinde müdürümüz bizimle göz kontağı kurmadan konuşup, bize bu mesajları verdiğinde, neler hissederiz. Verilen işi yapmak istemeyiz, yapsak da içimizden bin türlü laf ederiz, o iş yerine gitmek içimizden gelmez.

İşte; çocuklarımızla aramızdaki iletişimi sağlıklı tutmak için, onlara değer verdiğimizi, kural koyan ve denetleyen bir otorite değil de, onları seven birer anne baba olduğumuzu hissettirmek için konuşurken göz kontağı kurmaya özen göstermeliyiz.

Çocuğun karşısında çömelip oturarak, koltukta yan yana oturarak ya da yerde oturarak konuştuğumuzda; onun göz hizasında olacak ve karşılıklı sağlıklı bir iletişim sürdüreceğiz.

O halde;  çocuğumuza, onun duygu ve düşüncelerine sevgi ve saygı duyduğumuzu hissettirmek, kendisi ve bizimle ilgili olumlu yargılar geliştirmesini ve yetişkin olduğunda da doğru iletişim yöntemlerini kullanmasını sağlamak için, göz kontağı kurarak konuşmaya özen göstermeliyiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.


Şimdi Ara!
Yol Tarifi